'Keşke' dememek için aldım seni yanıma bilgisayarım.
'Keşkelerle' aram hiç iyi değil. Hele bu aralar hiç tahammülüm yok pişmanlıklara, hayıflanmalara.
Yanımdayken sana kul köle olacağımı düşündüm. Belki de tatilimi mahvedecektin.
Büyük riskti bu açıkçası. Ama yanıldım. YANILDIN. Ben o çılgın noktada değilmişim onu anladım.
Büyük riskti bu açıkçası. Ama yanıldım. YANILDIN. Ben o çılgın noktada değilmişim onu anladım.
Masmavi deniz dururken karşımda kapansaydım odama, İstanbul'a dönünce ilk işim tedavi olmak için uygun bir merkez aramaya başlamak olacaktı.
Efendim, bu satırları hafif yanmış tenim, gerilmiş yüzüm, ıslak saçlarım ve üstümdeki mahoş yorgunlukla, akşam yemeğine kadar sahip olduğum kısacık sürede yazıyorum.
Şu ömrü hayatımda beni en mutlu eden mekanda, Kaş'tayım... Buraya ilk geldiğim yılı asla unutamam. Zorlu bir yolculuktan sonra kendimi cennette bulmuş gibi hissetmiştim. Hayatımın en güzel tatillerinden biriydi.
Sonra sevdicekle birlikte geldik. Ve 3 yıl sonra evli bir çift olarak yine burdayız.
Kaş yine güzel, yine keyifli. Ama değişmiyor, kirletilmiyor desem yalanın alasını söylemiş olurum.
İlçeye girer girmez bir inşaat karşıladı bizi.
Deniz doldurulmuş, yeni bir marina inşa ediliyor.
Ne kadar görmezden gelmeye çalışsam da, şu gerçeği kabullenmeliyim ki; DENİZ KİRLETİLMİŞ.
Herşeye rağmen Türkiye'nin en güzel sahili, en keyifli yolları, en şahane koyları burada.
Ama ne kadar daha böyle kalır bilmem.
Tatilde olduğum için- bu cümleyi zevkle yazıyorum- bloguma gerekli ilgiyi gösteremeyeceğim. Artık kusuruma bakmazsınız.
Sevgiler...
Not: Esnaf da sahtekar olmuş! :( Taksiciler burada da kazıkladı.
Not: Esnaf da sahtekar olmuş! :( Taksiciler burada da kazıkladı.
0 yorum:
Yorum Gönder