Merhametli insanım ben. Acıyorum bu duruma!
Onlar yerlerinden yurtlarından edilmiş büüüüyük bir kitle.
Önce sigara içme odaları elleriden alındı. Sonra merdiven aralarına sürüldüler.
Sonunda bir göçmen kuş misalı tümden bina dışına atıldılar. Yaz aylarında durumdan şikayetçi olmadı sigara müptelası, zevk düşkünü
arsızlar... Hatta sokaklar, caddeler şenlendi. Yol kenarlarına masalar atıldı. Amaaan ne hoş.. İçeride tüttüremezsen dışarda tüttürürsün.
Şimdi tepelerindeki iki karış şemsiyeye bakıp, 'acaba yasaklı alanda mıyız' diye düşünüyorlar. Garipler, kış gelecek, patrondan kaçmak daha zor olacak diye düşünüyor. Kaç hamlede montunu kapıp, dışarı atabilecek acaba kendini?Ya da bırakacak montu, paltoyu filan 'sigaramın ateşinde ısınırım nasılsa' diyerek, göze alacak hasta olmayı..
Bana niye mi dert oldu?
Allaha şükür sigara içmiyorum. İçeni kıskanıyorum ama sorun burada.
Onlar erken ölmeyi göze alsalar da, günde en az 5 defa hava almaya hak kazanmış, bahtiyar insanlar.
Onlara ulaşmaya çalıştığımızda, hemen anlayışlı bir ses; 'sigara içmeye indi, gelir birazdan' der... O da sigara içen şanslı bir tiryakidir velhasıl. Ben yerimde yoksam arkadan gelen ses muhtemelen; 'yine nereye kayboldu bu kız' olur! Aradaki farkı anlatabildim mi bilmem??
Aşağıdaki videoyu, -IT Crowd dizisiden bir bölüm- yerlerinden
yurtlarından edilmiş, sigara tiryakisi kardeşlerime armağan ediyorum.
24 Eylül 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder