Çoğu sabah, yüzümdeki yastık iziyle atıyorum kendimi sokağa...
Asla gerektiği saatte uyanıp, güne dinç ve her şeye hazırlıklı halde başlayamıyorum.
Sürüne sürüne banyoya gidip, ayılmak için gerekli miktarda suyu yüzüme çarpıyorum.
Ama nafile!
Sonra alelacele üstümü giyinip, çabuk bir makyaj yapıyorum.
Yataktan kalkmamla, kendimi sokağa atmam arasındaki süre bu kadar kısa olunca bazı algı bozuklukları da yaşıyorum haliyle...
Ama sanki yolda karşılaştığım simitçi, kahveci, gazozcu da (misal) aynı durumda. Bakışlar ebleh ebleh, 'günaydın' derken ağır çekimde konuşuyorlar sanki.
Yani milletçek uykumuzu alamıyormuyuz, ne?
Ben bugün suratımdaki yastık izime ek olarak, kollarımda pikenin pütürlü yüzeyinden bir baskıyla çıktım sokağa. İyi giyinimli, makyajlı ama desenliydim.Farkeden olmadı, çünkü herkes uyuyordu.
1 yorum:
banada oyle gelıyor bılıyomusun.hakkaten herkes uyuyor.bır tek sen , ben degıl...
Yorum Gönder