Rüyalarım öyle pek kayda değer değildir benim.
Çoğunu hatırlamam bile...
Ama bu aralar ciddi fantastik şeyler görmeye başladım.
Geçen hafta büyük, metal bir Ay bizim cama yanaşmıştı. Bizim bildiğimiz Ay gibi değildi.
Sözüm ona, Ay, şu milyonda bir olan, dünyaya en yakın geçişini yapacakmış.
Evde otururken gündüz vakti, birden ortalık kararıyor. Gün geceye dönüyor. Perdeyi açıyorum. Aaaaa, ay bizim cama yanaşmış. Metal yığını kocaman bir şey... Dokunuyorum sadece. Sabah uyandığımda güzel bir his olduğunu hatırlıyorum.
Dün akşam da adını bilmediğim bir Arap ülkesindeydim.
Öğrenci gibi, ama değil sanki. Elimde bir bavul, indim otobüsten hostel benzeri bir yer aramaya başlıyorum kalmak için. Öğrenci evlerinden birine giriyorum. Mekanın sahibi kadın beni birinin yanına yerleştirmeye çalışıyor. 'İki kişi 70 tl'ye kalırsınız' diyor. Yani herşey çok net. Fiyatı pek beğenmiyorum. 50 tl'ye tek başıma kalabileceğim bir yer aramaya gidiyorum.
Bu arada ortam sanki okyanus kıyısında bir kent gibi.. Mas mavi deniz, derin bir vadi. Acayip egzotik. Ev ararken opera binası gibi bir yerin önünden geçiyorum. Sinema ve tiyatro varmış içinde. Tanıdık bir afiş gözüme çarpıyor. Şöyle bir dikkat kesiliyorum. Bizim 'binbir gece'nin arapçasını oynattıklarını anlıyorum. Sonra koridor boyunca ilerleyince Türkan Şoray ile Kadir İnanır'ın oynadığı bir tiyatro oyununun afişini de görüyorum.
Önümde yürüyen kadın, 'aaaa Türkan ile Kadir burada sahne alıyormuş' diyor.
Sesi çok tanıdık gelen hanım, Hülya Koçyiğit'in ta kendisi. Biraz üzülüyor. Niye beni çağırmamışlar diye...
Sonra uyandım. Daha doğrusu uyanamadım, rüyanını devamını görmeye çalışıp servisi kaçırdım.
Şimdi ben bütün bunları hayra mı yorayım.
Öyle derler, bilirim. O zaman, Ay ile yakınlaşmamız yakında süper güçlerle donatılacağıma dair bir işaret olabilir mi?
Peki, egzotik arap ülkesinde ne işim var? Tam çekip gidesim var da, en fazla güneyde bir yerlere... Ama anlamadığım Türkan, Kadir ve Hülya'nın benim kaçışımda ne gibi bir parmağı olabilir?
Fotoğraf: Flickr
4 yorum:
Açık mı yattın :))
olabilir:)
Ben bir zamanlar ne yazardım rüyalarımı sonra bazı tatsız rüyalar çıkınca peş peşe hem de yazmamaya karar verdim. Ama güzel olanları yazmaya devam etsemiydim sence :)
Stil Direktörü; bazen o kadar etkiliyeci oluyor ki gördüklerim, tüm gün tekrar yastığa baş koymayı hayal ediyorum. O zaman insan paylaşmak istiyor. Aklından uçup gidecek diye korkuyorsun. Bence arada yazmalısın, güzel olanların anlattıkca etkisi çoğalır diye düşünüyorum.
Yorum Gönder