9 Ağustos 2009 Pazar

Mevlana ile Vampirler arasında bir yerdeyim


Şems mi Edward mı?

Ya da ilahi aşk mı, kan emiciler ve kurt adamlarla bezenmiş gotik bir aşk mı?

Son bir aydır bu ikisi arasında gidip geliyorum.

Stephenie Meyer'in Twilight'ı ile Elif Şafak'ın Aşk'ı pek karşılaştırmaya gelmeyecek iki ayrı tür aslında.

Ama ben tatile gidereken bavuluma bu iki kitabı koydum. Önce Aşk bitti, sonra Alacakaranlık.

Alacakaranlık'ın devam kitaplarını almakta da geçikmedim. Yeni Ay'ı 14 saatlik dönüş yolunda bitirdim.

Seri, leblebi gibiydi. Oku geç, oku geç.. Ama sabrımın sınırlarını da zorlamaya başlamıştı.

Keza, kitabın baş kahramanı Bella Swan, gayet sevimsiz bir hatun.

Üçüncü kitabı bitirdiğimde kendimi küfür ederken buldum.

Tatlı, ahlaklı, düşünceli, korumacı, güçlü, zeki vampir Edward'a yapılanlar hoş değildi. Hangi insanoğlu bu duruma düşmeyi hak eder? Hele ki yakışıklı bir vampirsen..
Anladım ki, Edward Bella'yı terk ettiği ve Bella acı çektiği sürece güzel bir hikayeydi bu.

Edward aptal bir aşığa dönüştüğünde, vampirler aleminin yüzkarası oluverdi gözümde.

Şimdi sırada dördüncü kitap, Şafak Vakti var. Ama kitaba başlamakta kararsızım.
Çünkü elimde Ahmet Ümit'in Bab-ı Esrar'ı da bulunuyor.

Bab-ı Esrar, Mevlanı'nın can dostu Şems'in öldürülmesini konu alan polisiye bir roman.

Vampirler aleminden uzaklaşıp, Konya semalarında mistik bir uçuş yapmaya hazırım.

Biraz daha Şems hayranı olmakta bir sakınca yok sanırım.
PS: Bu arada Twilight'ın filmi gerçekten berbarttı. Filmle ilgili hoşa giden tek nokta, Edward Cullen'ı canlandıran Robert Pattinson oldu kanatimce... Gerçi kitabı okurken hayal ettiğim Edward'dan biraz farklıydı ama napalım buna da razıyız artık.
İşte bu yüzden serinin ikinci filmi olan Yeni Ay'ın posterini gururla sunuyorum.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

vampırlerle ask arasındda gıdıp geldım bende...şemsden bıhaberım henuz.tavsıyenı beklerım...

clementine dedi ki...

Bab-ı Esrar'ı bitirir bitirmez paylaşırım canım