Son zamanlarda bir arayış içindeyim... Üzerimde bir kararsızlık.
Zayıflamak için spor yapmalı mıyım, yapmamalıyım?
Zayıflamak için spor yapmalı mıyım, yapmamalıyım?
Benim buna ayıracak ne kadar vaktim var?
Kredi kartlarımın verdiği alarmı görmezden mi gelmeliyim?
Sonra soruları bir kenara bıraktım. Net bir şey vardı. O da zayıflamam gerektiğiydi. 1,5 yılda aldığım evlilik kilolarımdan -huzur ve mutluluk kilosu da diyebilirim- kurtulmalıyım.
Spor salonlarını araştırmaya başladım. Lush'tan alış veriş yaparken, bir form gördüm. Bizim evin civarında çok lüks bir tesis varmış. Doldurmakta bir sakınca görmedim. Keza 1 haftalık deneme süresi veriyorlarmış. Fikir edinirim diye diye düşündüm.
Neyse üzerinden 24 saat geçmeden bir satış temsilcisi tarafından arandım. Formda özellikle akşam saatlerinde aranmak istediğimi belirtmeme rağmen, günün en yoğun saatinde telefonum çaldı. Bu krizin ardından 2 gün sonraya randevulaştık. İş çıkışı tesise gittim. Yarım saat süreceğini düşündüğüm görüşme bir işkenceye dönüştü. Oysa sadece fikir almak istemiştim. Formlar doldurdum, tesisi baştan aşağı gezdim. Konu fiyatlara geldiğinde esir alındığımı fark ettim. Bana sundukları uçuk fiyat üzeründen pazarlığa bile girişmek istemedim. Zaten hemen karar verecek durumda da değildim. "Ne kadar veririsiniz" gibi, ciddi bir kuruma yakışmayacak ucuz pazarlık cümleleri kurmaya başladılar. "Eve gideyim, bir de eşime danışayım" dedim. Gel gör ki, müdürünü de yanına alan müşteri temsicisi, bu kez kayıt parası için eşimi nasıl ikna etmem gerektiği konusunda akıl vermeye başladı.
"Beyefendi ben izin almayacağım. Sonuçta gidip evime düşüneceğim" dedim. Adam tutturdu, "eşinizi telefonla arayalım" diye..
Bütün bunlar sürerken fiyat da yarı yarıya inmişti. Sadece "ben bir düşüneyim" sözüne yarıya indiler. Ama kredi kartımı almadan beni bırakmaya niyetleri yoktu.
"Ne düşüneceksiniz hanımefendi, fiyatı da indirdik. Yılbaşında büyük ikramiye mi çıkacak" deyince ben de film koptu. Kibarlığı elden bıraktım. Çok fazla sık boğaz ettiklerini belli ederek tesisi terk ettim. Yaklaşık 1,5 saatimi deli saçması bir işe harcamıştım. Eve vardıktan 5 dakika sonra telefonum çaldı. Bana önerdikleri fiyattan daha da indiklerini söylediler:)
İçimde azıcık var olan spor yapma hevesini de yok ettiler.
İsmini vermiyorum ama bahsettiğim kurum bazı insanların sırf prestij olsun diye gittikleri bir yer. Açıkçası "merdiven altı" spor salonlarının daha kaliteli olduklarını düşünüyorum artık. En azından müşteri temsilcileri bu kadar çiğ değildir.
Kredi kartlarımın verdiği alarmı görmezden mi gelmeliyim?
Sonra soruları bir kenara bıraktım. Net bir şey vardı. O da zayıflamam gerektiğiydi. 1,5 yılda aldığım evlilik kilolarımdan -huzur ve mutluluk kilosu da diyebilirim- kurtulmalıyım.
Spor salonlarını araştırmaya başladım. Lush'tan alış veriş yaparken, bir form gördüm. Bizim evin civarında çok lüks bir tesis varmış. Doldurmakta bir sakınca görmedim. Keza 1 haftalık deneme süresi veriyorlarmış. Fikir edinirim diye diye düşündüm.
Neyse üzerinden 24 saat geçmeden bir satış temsilcisi tarafından arandım. Formda özellikle akşam saatlerinde aranmak istediğimi belirtmeme rağmen, günün en yoğun saatinde telefonum çaldı. Bu krizin ardından 2 gün sonraya randevulaştık. İş çıkışı tesise gittim. Yarım saat süreceğini düşündüğüm görüşme bir işkenceye dönüştü. Oysa sadece fikir almak istemiştim. Formlar doldurdum, tesisi baştan aşağı gezdim. Konu fiyatlara geldiğinde esir alındığımı fark ettim. Bana sundukları uçuk fiyat üzeründen pazarlığa bile girişmek istemedim. Zaten hemen karar verecek durumda da değildim. "Ne kadar veririsiniz" gibi, ciddi bir kuruma yakışmayacak ucuz pazarlık cümleleri kurmaya başladılar. "Eve gideyim, bir de eşime danışayım" dedim. Gel gör ki, müdürünü de yanına alan müşteri temsicisi, bu kez kayıt parası için eşimi nasıl ikna etmem gerektiği konusunda akıl vermeye başladı.
"Beyefendi ben izin almayacağım. Sonuçta gidip evime düşüneceğim" dedim. Adam tutturdu, "eşinizi telefonla arayalım" diye..
Bütün bunlar sürerken fiyat da yarı yarıya inmişti. Sadece "ben bir düşüneyim" sözüne yarıya indiler. Ama kredi kartımı almadan beni bırakmaya niyetleri yoktu.
"Ne düşüneceksiniz hanımefendi, fiyatı da indirdik. Yılbaşında büyük ikramiye mi çıkacak" deyince ben de film koptu. Kibarlığı elden bıraktım. Çok fazla sık boğaz ettiklerini belli ederek tesisi terk ettim. Yaklaşık 1,5 saatimi deli saçması bir işe harcamıştım. Eve vardıktan 5 dakika sonra telefonum çaldı. Bana önerdikleri fiyattan daha da indiklerini söylediler:)
İçimde azıcık var olan spor yapma hevesini de yok ettiler.
İsmini vermiyorum ama bahsettiğim kurum bazı insanların sırf prestij olsun diye gittikleri bir yer. Açıkçası "merdiven altı" spor salonlarının daha kaliteli olduklarını düşünüyorum artık. En azından müşteri temsilcileri bu kadar çiğ değildir.
"Siz ne kadar verebilirsiniz" gibi sorularla gerildim yani! Teselliyi Wii Fit'im de arayacağım.
1 yorum:
A SUPPORTED BY THE DEVELOPER TOOLS? It was interesting. You seem very knowledgeable in ypour field.
rH3uYcBX
Yorum Gönder