Ben bu adamı seviyorum. Yazı seviyorum. Bir de ihtimalleri seviyorum.
29 Kasım 2011 Salı
24 Kasım 2011 Perşembe
Kırmızı'dan...
- Sana birşey sorabilir miyim?
- Sormanı engelleyebilir miyim?
- Gerçekten de siyahtan korkuyor musun?
-Hayır, ben ışığın yok olmasından korkuyorum.
- Yani körlük gibi mi?
- Hayır ölmek gibi.
(Kırmızı)
19 Kasım 2011 Cumartesi
Bu güzelliğe kıymayı planlayanlar var
Anlatcak şeyler çoğaldığında ya da biriktiğinde nerden başlayacağını düşünmek yerine hiç olmadık birşeyi çeker çıkarır ondan bahsetmeye koyulurum. Anlatılması zor olanlar beride kalsın, söz ağza geldi mi zaten
yolunu bulur derim.
Onun için sıralı düşüncelerim arasında önceliği ona verdim...
Haydarpaşa Garı... Yüzyılı aşkın süredir ayakta olan tarihi bir yapı olmanın ötesinde birçoklarının kişisel tarihinde de mihenk taşı.
Şimdilerde birileri burası otel olur mu diye düşünüyor. Hatta bir adım öteye gidip, plan proje dahilinde bölgeyi bir kültür sanat merkezi haline getirmeyi hedefliyorlar.
Tarihi bir yapının otel haline getirilmesi bu plana nasıl bir katkıda bulunabilir ki?
Haydarpaşayı hayatın dışına itmek, ondan sadece görkemli ama belli bir zümrenin yararlanabileceği bir 'eser'olarak 'faydalanmak' çok masum bir plan değil sanki...
Arılıkları ve kavuşmaları yaşayamayacağımız, içinden geçip gidemeyeceğimiz bir Haydarpaşa İstanbul'un ruhuna bir ihanettir. Benim için 'yolculuğa çıkma kavramını var eden' bu yapı bazıları için yeni bir hayatın başlangıcı oldu hep..
Gece çektiğim bu fotoğrafı gösterdiğim bir arkadaşım bunu twitter'da paylaşmama bir anlam verememiş, 'Haydarpaşa yine mi gündeme geldi?' diye sormuştu. Benim gündemimden hiç çıkmadı ki...
yolunu bulur derim.
Onun için sıralı düşüncelerim arasında önceliği ona verdim...
Haydarpaşa Garı... Yüzyılı aşkın süredir ayakta olan tarihi bir yapı olmanın ötesinde birçoklarının kişisel tarihinde de mihenk taşı.
Şimdilerde birileri burası otel olur mu diye düşünüyor. Hatta bir adım öteye gidip, plan proje dahilinde bölgeyi bir kültür sanat merkezi haline getirmeyi hedefliyorlar.
Tarihi bir yapının otel haline getirilmesi bu plana nasıl bir katkıda bulunabilir ki?
Haydarpaşayı hayatın dışına itmek, ondan sadece görkemli ama belli bir zümrenin yararlanabileceği bir 'eser'olarak 'faydalanmak' çok masum bir plan değil sanki...
Arılıkları ve kavuşmaları yaşayamayacağımız, içinden geçip gidemeyeceğimiz bir Haydarpaşa İstanbul'un ruhuna bir ihanettir. Benim için 'yolculuğa çıkma kavramını var eden' bu yapı bazıları için yeni bir hayatın başlangıcı oldu hep..
Gece çektiğim bu fotoğrafı gösterdiğim bir arkadaşım bunu twitter'da paylaşmama bir anlam verememiş, 'Haydarpaşa yine mi gündeme geldi?' diye sormuştu. Benim gündemimden hiç çıkmadı ki...
1 Kasım 2011 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)